Cloud Atlas

Bulut Atlas. Wachowski kardeşlerden bence henüz hakkı verilmemiş olan güzel bir film. Biraz karmaşık olsa da sıkılmadan izliyorsunuz, bi kere oyuncuların birden fazla karakteri oynamaları ayrı bir keyif katmış zaten filmin öyküsü de bunu gerektiriyor. "hayatlarımız bize ait değil" hayatımızı aslında diğerleri ile paylaşıyoruz ve her şey birbiri ile bağlantılı...en sevdiğim kısmı Seul 2145 de geçen kısmı idi. neden derseniz aksiyon vardı:) Tüm hikayenin Gay bir çift üzerinden anlatılması da manidar olmuş:) Bence izleyinnn .... Eleştirilere kulak asmayın....

Killer Joe

Hem de uncut versiyonu imiş. Hani shameless diye bir dizi var ya CNBC e de. hani ailenin tüm fertleri abuk sabuk davranışlar sergiliyorlar da hiç birinin umrunda olmuyor. Hah bu film de o dizinin 5 katı utanmazlıkta. kötü adamlara olan borcunu annesinin sigorta parası ile ödemek isteyen /tabi bunun için annesinin ölmesi gerekiyor/ ve bunun için bir kiralık katil tutan Killer Joe yu.. 20 li yaşlarında bir adamın ailesi ile yaşadıklarını anlatan film. Uncut sahneleri gerçekten cut lıkmış. mide bulantıcı cinsel içerikli sahneler. sanki bir katil doğanlar havası yaratılmak istenmiş gibi ama becerilmemiş . izleyip izlememe kısmını size bırakıyorum bence değmez ama siz bilirsiniz. bu arada film ( uncut versiyonu) +20 hatta +25 filan uyarmadı demeyin.

The Door

Kapağından sıkıcı bir film gibi dursa da sakın ha yanılmayın. Bi kere Istvaz Szabo filmi , bi kere Helen Mirren oynuyo:) sonra içten ama merak uyandıran bir öyküsü var an an gülümseten an an hüzünlendiren. Bir Milan Kunreda kitabı okumak gibi keyifliydi. Yazar bir kadın ile onun ev işlerini yapan gizemli hizmetçi Emerenc'in hikayesi. Yalnızlığın güçlü görünümünün yanında yalnızlığın "yalnızlığı" nı da güzelce anlatıyor. İzleyin derim.

The Day

Lost'tan Dominic Monoghan ın prodüktörlüğünü yaptığı ve rol de aldığı saçmasapan bir felaket senaryosu üzerine kurulu ( kuraklık mı olmuş ne dünyada yemek kalmamış insanlar birbilerini yemeye başlamışlar yamyamlar ve yamyam olmayan arasındaki savaş - yanlız her yer ağaç kaynıyo yağmurdan seller gidiyo tohumları da var ne hikmetse üretime geçmemişler :P) bir film. Kan dolu film . İzlemeseniz bir şey kaybetmezsiniz. ::)

The Bourne Legacy

Bourne'nun Mirası - Öncesinde 3 Bourne filmi olan sonuncu filmmiş. Öncekileri izledim mi hatırlamıyorum ama başlı başına izlenebilecek bir film zaten. Konuyu yakalayabiliyosunuz. Aksiyon dolu bir macera filmi denilebilir. Son dönemlerin popüler ismi Aoran Cross oynamakta. İnsanların davranışını değiştirebilen kimyasal bir ilaç üzerine kurulu gizli bir projenin iptal edilmek istenmesinin kovacalaması. İzleyin. Ben aksiyonu severim siz de sevin

Warriors of the Rainbow

Yane Gökkuşağı Savaşçıları. Tayvan ın Japon işgaline geçtiği ( gerçi bir anlaşma sonucu almışlar adayı ama) 1900 -1930 lı yılları Tayvan yerlilerinin gözünden anlatan bir John Woo produksiyonu film. Tabi bendeniz John woo yu görünce o yönetti sandım atladım sonradan fark ettim ... Ama bol ödüllü bir filmmiş. biraz kanlı. aslında güzel bir film ama ben başrol kahramanı Mona Rudao nun yaşlılık hallerini Cüneyt Arkın ın gençken yaşlandırılmış hallerine benzetince konsantrasyon da kalmadı filme dair:) Ama ölümden sonraki yaşamın kendi kültürlerindeki anlatımı güzeldi. Hepimiz aynı noktada buluşuyoruz aslında. Farklı bir tat ve sinemayı Avrupa ve Amerika'dan ibaret saymamak adına izlenmesini önerebileceğim bir film. Çocuksuz elbette. şiddet içeriği sebebi ile.

This Must Be The Place

Olmak İstediğim Yer. Sean Penn in Cheyenne isminde bir zamanlar epey ünlü bir rock yıldızının 50 li yaşlarında, kendini affedip kendini kabul edip kendiyle barışmasını anlatan kısmen bir yol hikayesi gibi bir film. bu filmden ne öğrendik 1 - gençliğinde kokain çekenler yaşlılıklarında beyinleri belli bir hızdan ötesinde çalışmıyor espiri anlayışları hariç 2- bazen bunalıma girdim sanırsınız ama olan sadece bir şey yapmamaktan duyduğunuz sıkıntdır... Yavaş da olsa izleme listesine alınacak bir film. En azından Sean Penn in oyunculuğu için.

Resident Evil:Retribution

Söz konusu Mila Jojovich ise gerisi tefarruattır. Bu kadar mı güzel olunulur. Bir de Doom dan sonra en iyi bilgisayar oyunu film uyarlaması bence... çok oyun oynamam ama çok film izlerim... aksiyon sahneleri güzel çoğu abartı ama güzel. Mila olmasa izler miydim izlerdim belki ama önermezdim:) Mila için izleyin...

The Dark Night Rises

Batman - Kara Şövalye Yükseliyor. Çok sevdiğim bir seri olmamasına rağmen merakımdan izledim. Christian Bale yaşlandıkça bişiye benziyor sanki:) adına uysun diyemidir benim izlediğim dvden midir çok karanlık sahneler vardı. içim karardı. eğlenceli vakit geçirten , aksiyonu yerinde ama çok da gerekli olayan bir film bence:)

Ted

Küçük bir çocuğun yeni yılda oyuncak ayısının canlanmasını dilemesi ile başlayan eğlenceli bir komedi:) Ama çocuklara göre değil baştan söyleyeyim espiriler çok iyi. Ben eğlendim. İnce bir zekanın ürünü olduğu belli:) İzleyin derim...Cover fotomdaki ayıların canlandığını düşünsenize... korku filmindeki oyuncak ayının tersine dönmesi de artı puanı hak ediyor.

Madagaskar 3

Hiç bir şey birincisinin yerini tutmaz diye boşuna dememişler , belki de kötü italyanca ve rusça aksanlı seslendirme yüzünden sıkıcı buldum. Bir iki sahnesi komikti gerisini at çöpe.. Çocuklar eğlenebilir ama renkli renkli...

Abraham Lincoln Vampire Hunter

Abraham Lincoln Vampir Avcısı - Tamam aksiyonu bol, görselliği iyi bir film de niye Lincoln yahu. sanırsam Amerika'nın iç savaşında aslında biz birbirimizle değil vampirle savaştık diyebilmesi için. Filmden edindiğim tek faydalı bilgi vampirlerin neden gümüşle öldürülebildiği oldu, merak edenler izlesin.

2 Days in NewYork

New York da 2 Gün - Fransız komedi. Tek kelime ile ben Fransızların espiri anlayışından bişi anlamıyorum demek istiyorum komik mi bazı yerleri evet gerekli mi hayır .)

For Greater Glory

Önerilebilecek bir film. Meksida Başkan Elias Callas ın döneminde yaşanan kliselere hristiyanlara karşı soykırım denilebilecek olayların anlatan güzel bir film. politikanın koltuk sevdasının insanlara ne kötülükler yaptırabileceğini gözler önüne seriyor. Başrolde de tanıdık bir isim var Andy Garcia . İzleyin derim.

Looper (Tetikçiler)

Bir zaman makinesi- geçmiş gelecek filmi daha. Konu güzel olsa da nerden nereye dedirten, birden öyküdeki önemli öğelerin değiştiği,tam olarak hikayesinin oturmadığı,uykumu açamayan bir film. Bruce Willes'in dede olmuş halini görmek de bi tuhaf oluyor zaten. Yani yaşlılık hiç yakışmamış adama. Nerde o Mavi Ay'daki hali peh peh peh.... Ayrıca geçmiş gelecek zaman makinesı konusundaki en güzel film hiç istisnasız " Geleceğe Dönüş " serisidir. Kimse eline su dökemez... Martyyyyyy

Dark Shadows

Bir tim Burton - Johny Deep klasiği daha Wampirler cadılar arasında aile bağlarının anlatıldığı nediyim şimdi eğlenceli bir film. Korku gerilim ya da komedi değil. Öyle eğlenceli bir hah fantastik film İzlenebilir türkçe dublajlı izledim iyiydi gayet.

AO le dernier néanderta

Sanırım bir Fransız Alman Ortak yapımıydı. İlk insanlar dönemi bu hani iki türmüşüz ya neandertenlerle diğerleri. Neyse işte bir tür insanın son ferdinin hayatını anlatan ilk başlarda sıkıcı gibi gelse de sonra saran ve şu medeni dünyada ne gereksiz şeylerle uğraştığımızı gözler önüne seren güzel bir çalışma olmuş. Bu filmleri de izlemek lazım arkadaş izleyin tamam mı

High School

Müzikal olan değil. Bu lisede geçen bir gençlik komedisi. Aslında high kısmı lise olmasından kaynaklı değil. Sıradan bir amerikan gençlik komedisi ama bir iki yeri gerçekten iyiydi:) bol vakti olanlar izleyebilir eğlenebilir.

The Red Lights

Oh bee nihayet adam gibi film izledim dedirtebilecek iyi bir film. Bi kere Sigourney Weaer ( Aliens daki ablamız) ve Robert de Niro oynuyor. Konu kısaca şu paranormal güçleri olduğunu iddea eden ve halkı dolandıran şahsiyetlerin foyalarını ortaya çıkarmak . Yani bi dönem ekrana yapışıp izlediğimiz uri galler , araf bilmem kimlerin numaralarını ortaya koyuyor... Ama sonunda sürprizi olan bir film. Sürükleyici, değişken, etkileyici.. O kadar çer çöpün içinde kesinlikle izlenmeyi hak ediyor.

Dream House

Daniel Craig in başrollerinde olduğu fena olmayan bir gerilim filmi. önce Shining e benzettim sonra Inception a sonra da Shutter Island ha bi de Ghost da var... ortaya karışık bir film olmuş anlayacağınız... İzlenebilir derim ... Sıkıcı değil en azından.

Rock of Ages

Bol bol rock şarkıları dinleyebileceğiniz eğlenceli bir müzikal film. Şarkıları da alt yazı halinde okuyabilseydik daha manalı olacaktı ama bu hali de iyiydi. Tom Cruise kendini aşmış valla. Velvet Goldmine daki Ewan Mg Gregor'un müthiş performansından sonra izlediğim en iyi rock star canlandırması idi. Hatta Ewan'dan daha iyi bile olabilir Rock müzik sevenler izlesin kaçırmasın.

360

Oyuncu kadrosu sağlam Antony Hopkins ve Jude Law yeter. 1 karakterden başlayıp hayatların haspalkader birbirine değidiği noktalardan hareketle 360 derelik dönüşle tekrar aynı karakterde sonlanan sakin ama sıkmayan hoş bir drama izleyin bence.

Beautiful Boy

Biricik oğlunuzu el bebek gül bebek büyütüp üniversiteye yolluyorsunuz. Önceki gece sizi arıyor. Dersler, para durumları her şey yolunda. Sadece üniversitenin ilk yılı henüz çok arkadaşı yok. Zaten sessiz sakin bir çocuk bu sizi çok endişelendirmiyor. Ertesi sabah oluyor. Haberlerde oğlunuzun okulunda bir "manyak" ın silahla sınıflara dalıp rastgele insanları öldürdüğünü sonra da intehar ettiğini öğreniyorsunuz. Telefonla ulaşamıyorsunuz. Bir kaç saat sonra kapınızda bir polis görüyorsunuz. Dünya başınıza yıkılıyor onun da öldüğünü öğreniyorsunuz. Ancak dahası da var. Sizin biricik oğlunuz elinde silahla öğrencileri öldüren "manyak"mış. Olayın bir de bu yüzünden bakmayı pek düşünmemiştim. İlginç bir konusu olan, olabildiğine gerçek yaşam örgüsünde akan izlenmesi +lar katabilecek iyi bir film.

Promertheus -

Arayan Mevlasını da bulur , belasını da. Mevlasını arayan Elizabeth Shawn 'un maalesef bulduğu tek şey belası oluyor . Hem de öyle böyle bir bela değil maşallah epey bir seri peşini bırakmayacak türden bir bela. Filmi izleyin sonunda ne demek istediğimi anlayacaksınız

a

Cold light of day.

Bruce Willes amcamızın konuk oyuncu olarak ( yaa nerdeee o mavi ay dönemleri ne güzel bir diziydi cağnımm cağnımm) bir kaç sahnede göründüğü, soluksuz sonunu getirdiğiniz iyi bir aksiyon filmi. seviyorum ben böyle aksiyon olsun savaş olsun tarih olsun macera olsun filmleri , hayatımdaki aksiyon açığını kapatıyorlar.

The Dictator

Diktatör rolunde Sacha Baron Cohen in oynadığı hem Amerika ile hem de son diktatörlerle feci dalga geçen bir komedi. aslında izlerken çok gülmedim ama sonrasında fark ettim ki bir çok espiri ve sahne kafama kazınmış, yer etmiş. Dolayısıyla önerilmeyi hak ediyor.

Get The Gringo

Mel Gibson. Bana aşırı derecede Guy Richi filmlerini anımsattı. Beklenmedik anlarda beklenmedik olaylar olan iyi bir aksiyon filmi. Mel abi olmuş Mel amca yalnız:( İzleyiniz.

Tall Man

Jessica Biel (odunsu bir tavrı vardı filmde:P ) Korku olmayan ancak korku öğelerini iyi kullanmış bir gerilim filmi de değil de ne olduğunu anlamadım aslında. bulmacamsı bişi,zaten konusunu film bittikten sonra anlayabildim. ama araya çeşni olsun izleyin:)

Hunger Games...

Konusu itibarıyle bana oldukça "Azumi" yi hatırlattı bi de "The Running Man" ı. Dünyanın bi tarihinde bir ülkede başkentin ham maddelerini karşılayan 12 mıntıka var ( zenginler için çalışan fakir halk) halkın geçmişte çıkardığı bir isyan yüzünden , bir daha kimse isyan edemesin diye bir oyun yaratılmış. Her mıntıkadan 12 ila 18 yaş aralığında bir kız bir erkek çocuk haraç/kurban olarak yarışmaya katılıyor. toplam 24 yarışmacının katıldığı bu yarışta bir galip oluyor. kazanan olabilmek için de diğer 23 yarışmacıyı öldürmeniz gerekiyor. güzel bir filmdi ancak beklediğim kadar etkileyici çıkmadı ama gene de konusu için izlenmeye değer.

Albert Nobbs -

Glenn Close 'un mükemmel otesi oyunculuğu dışında pek de gerekli bir hikayesi olmayan bir film. Yalnız o ne oyunculuk kardeşim kadıncağız o kadar güzel erkek rolü yapıyordu ki kadın olduğunu düşünmek sizi rahatsız ediyor. Oyunculuk için izleyin.

Intouchables
Can Dostum Felç olan bir adam ile bakıcısının eğlenceli duygusal hikayesi. gerçek bir hikayeden esinlenmiş. İzlemeye değer

Loraks

Dvdcimiz 10 tane film alınca bi tane hediye edesi geldi o da Loraks a kısmet oldu. bedava sirke olayı oldu. Up'tan beri izlediğim en keyifli animasyondu. bi kere görsellik on numara tiplemeler çokkk tatluu hikaye öğretici cinsinden. ağaçların olmadığı plastikten bir dünyanın ne kadar da anlamsız olduğunu çokkk güzel anlatıyor. Özlü sözü de şu : senin gibi birisi kötü şeylere karşı duyarlı olmazsa hiçbir şey değişmeyecektir.
7 yaş üzeri tüm çocuklara izletmek lazım

Iron Sky
Valla yönetmenini oyuncularını da hatırlamıyorum ama konu çok enterasandı Naziler 1945 de 2. Dünya Savaşı sırası ay a yerleşirler orda koloni kurarlar yıl 2018 ABD başkanı seçim kampanyası için aya tekrar insanlı uzay aracı yollar sonra ordaki astronot nazilerin üssünü bulur naziler dünyayı ele geçirmek için tekrar dünyaya dönerler filan. oldukça absürd bir filmdi aslında konu hayli ilginçti ama ben sonunda uyumasaydım belki gerçekten beğenirdim izlediğim kadarı ile izlenebilir:)

Lockout -

İsyan seneryosunu Luc Besson ın yazdığı başrolünü Guy Pearce in Snow karakteri ile oynadığı kesinlikle sinemada paranıza yazık olacak bir film. Ama dvd sini alın izleyin. Keyif alırsınız.Adamlar uzaya hapishane kuruyolar en manyak mahkumları oraya hapsediyolar ama asıl amaç başka mahkumlar üzerinde çeşitli deneyler yapıyorlar sonra mahkumlar başkanın kızını kaçırıyor. Snow da başkanın kızını kurtarmaya çalışıyor. Genelde böyle filmlerin sonunda baş erkek ve kadın öpüşürler ama bu filmde hiç öpüşme sahnesi yok Ayrıca bu uzayda hapishane fikri başka bir filmde daha vardı ama bir türlü hatırlayamıyorum.

Body of Lies

Ridley Scott tan güzel bir film. Leonardo di caprio sonunda adama benzemiş bu filmde... Ortadoğuda dönen olayları- bir kişinin iradesi ile ölen masum insanları ( hem CIA in hem terör örgütlerinin ikisi de masum insanları öldürüyor pek bir farkları kalmıyor) ve ne iş yaparsan yap nerede olursan ol insan kimyasının aşkın peşini bırakmadığını ve yasak elma misali işlerine bulaştığını anlatan güzel bir film olmuş kanımca.

My week with Marilyn

Hazır pitijiğim yokken bir gerçek hayat kesiti film izleyeyim dedim. . Marliyn Monroe 'nun hayatınının bir kesitini anlatan hoş ama acınaklı bir hikaye. dünyanın gelmiş geçmiş, peyaz perdenin dünya tarihi üzerinde görebileceği en güzel ve çekici kadınının prens ve gösteri kızı adlı filmini çekerken 3. yönetmen yardımcısı Colin ile kesiştiği anları , keza Marilyn'in hayatında çektiği acıları da içeriyordu. Michelle Williams Monreo rolünde döktürmüş harkulade bir oyunculuk sergilemiş Monreo'nun kendisi oynasa ancak bu kadar olurdu herhalde.. çok doğaldı. sadece bu oyunculuk için bile izlenmeli.

Tutku - Hz. İsa'nın Çilesi

Uzun zamandır kafamda olan ama bir türlü izleyemediğim filmi nihayet izledim. İyi mi ettim. İyi ettim. Filmin kurgusunda bir numara yok ama öyküsü zaten yeterli. Üstüne oyunculuklar da eklenince ortaya iyi bir iş çıkmış oluyor. içerdiği fazla kanlı ve vicdanen rahatsız edici sahneler dolayısıyla 15 yaşın altındaki çocuklarınızla izlemeyiniz derim. Bir de izlerken koyu katolik bakış açısıyla çekildiğini hatırlayıp yargılamadan izlemek gerekir diye düşünüyorum. İzleyin işte.

John Carter

Çook keyifli, serisi gelecektir mutlaka. İndiana Jones sevenlere önerilir. fantastik macera komedi öğeleri ve farklı da olsa tarihi öğeler de mevcut garip yaratıklar da var. ee yakışıklı adam olan John Carter da cabası Marsum'daki adıyla Virginia izleyin izleyin eğleneceksiniz.

Gizemli Ada

Jules verne'nin romanları ile ilgili fantastik eğlenceli bir film. Evde dvd de izlediğimiz için 3d sinden faydalanamadık - fakirik 3d tv miz yok - 3d izlemek daha keyifli olurdu epey sahnesi vardı. görselliği çok güzeldi. konu bazı tutarsızlıklar içerse de buna takılmaya gerek de yok . özellikle ilkokul çağı çocukları olan ailelere çocukları ile sinemada 3d izlenilmesi önerilir.

Hayalet Sürücü İntikam Ateşi

Nicolas Cage 'in parası mı bitmiş ki nedir niye oynamış bu filmde. İLk film idare ederdi de bu 2. saçmalık doluydu. Canım Kapodokya'mızı da gavurun şeytanları ile doldurmuşlar Berbattı ya tutarsızlıklarla dolu, aksiyon özürlü komik ötesi bir film izlemek isteyenlere önerilir.

A Pele que Habito

( İçinde Yaşadığım Deri) Bir Pedro Almodovar filmi. Bi kere baştan uyarayım +18 bir film. Bir romandan uyarlama imiş çok mu kesildi farklı mı aktarıldı bilemem ama bence oldukça saçma bir öyküsü vardı. Kurgu da o kadar iyi değildi bir iki kere çok da can alıcı olmayan noktalarda zaman kurgusu yapmışlar. İçindeki tüm öykülerin zayıf kaldığı bir filmdi. bi sürü saçmalığın bir araya toplanması sonucu sanat mı çıkıyor onu da bilemiyorum. film içindeki bir çok gönderme ( tablolardaki yüzsüz kadınlar vs) öyküyü destekliyordu tamam ama" ah be abi sen çocuktan daha sapık çıktın üstelik amacına da ulaşamadın" gibi bir cümle dedirterek bitiriyordu. sadece Almodovar için izlenecek bir filmmiydi. bence hayır.. gene de siz bilirsiniz...

Johnny English Reborn -

Rowan atkinson - Mr Bean'daki inanılmaz itici bulduğum adam. Piticiğimin zoru ile aldık mecburen izledik. Neyse ki bu filmde o kadar itici değildi, bir kaç espirisi gerçekten komikti.komik james bond da diyebiliriz. sersem bir MI7 ajanının maceraları. Ama Mr Bean hayranlarını tatmin edici bir film değil anladığım kadarı ile. Eee izlemeseniz de de olur aslında:)

Flowers of War

(Savaşın Çiçekleri) Yimou zhang'ın yönettiği 2011 yapımı bir film. Başrolde Christian Bale var...1937 de Japon-Çin savaşını anlatıyor. Christian Bale'in(çakma Peder John) izlediğim filmleri arasındaki en iyisiydi diyebilirim. Savaşın her zamanki bokluğu içinde insanların canları pahasına yaptıkları fedakarlıklar... En etkileyici sahnelerden biri peder John'un - (gerçek mesleği olan ölü kaldırıcılık sebebi ile) kadınlara makyaj yaptığı sahne idi. Ayrıca Japon ve Çinl'in arasında neden bir Amerikalı vardı ki? Sanırım Japonların yaptığı onca zülmü gösterip sonrasında attıkları atom bombalarını haklı göstermek isteğinden... benim yorumum tabee... Neyse izleyin,izlettirin. savşın insanları neye döndürdüğünü görün...

TINTIN

( Yane bizim bildiğimiz Tenten) Spielberg yapımı bir animasyon. Küçükken de pek sevmezdim kendisini ama animasyonu özellikle görsellik açısından çok güzeldi. Bazı sahnelerinde animasyon mu gerçek mi ayırt edemedim sanki. Kurgusu da güzeldi. Her ne kadar gözlerim yarı açık uyumaya direnerek izlemiş olsam da beğendim. izleyeniz efemmm

Fetih 1453

Dünya standartlarını yakalamamıza ramak kalmış. Anladığım kadarı ile Aksoy'un parası bi tek görselliğe yetmiş ee öyle olunca da senaryo pıfıdık kalmış. Gereksiz komiklikte diyolaglar saçma yan öyküler. Ee oyunculuk desen sinema filminde tiyatro izler gibiydim. Amaağğğ görselliğe laf yok, dövüşlerde bile kareografi vardı,hem de inanmazsınız ama iyiydi. Bi kaç mizanpaj çeşitli filmlerden arak gibi görünse de görselliğe laf yok. Biraz daha üzerinde uğraşılsaymış bu eksikliklerde olmasaymış Türk sineması tarihine girecek bir film olurmuş... Neyse darısı sonrakilere inşallah. Bu arada sinema sinema da izlenir lafını artık tutmuyorum gereksiz reklam gürültü üstelik filmde o kadar çizik vardı ki artık kaç milyon kere sundularsa...

Puss in Boots / Çizmeli Kedu

kedi kedi kedi kediii... mivv mivv mivvv mivvv...Canığmm hiç sıkılmadan izlenen güzel bir animasyon müzikler ve dans kareografileri harika bi kere
Bu arada Antonio Banderas'ın ses tonu ve vurguları ne kadar da Haluk Bilginer'e benziyormuş.

NOT: Tek grzklılığım evde dvd si varmışkene minnacık telefondan izlemek oldu

İmmortal

Vizyona girmeyen 3d bir film ya da benim haberim olmadı. Yunan mitolojisi üzerine, öyle ya da böyle insan-tanrı-inanç konularını kapsayan efektleri iyi senaryosu pek derin olmayan keyfli bir film.. boş vakti olanlara önerilir.

Moneyball

Beyzbol üzerinden hayattaki tercihler,sayılar mı ruh mu ,para inat etmek her zaman iyi değildir :P gibi bir çok farklı konulara değinen beklediğimden de güzel bir film çıktı. Filmin en acı kısmı Bradim Pitimmin bile( benim pitim ona on basar) yaşlanmış olması pee zaman ne çabuk geçiyor...