27 Aralık 2015 Pazar


Maze Runner ( The Scorch Trials): Labirent ( Alev Deneyleri)

Açlık oyunlarının bu kadar tutulmasından sonra yeni serileri beklememek olmazdı.
Labirent de bunlardan biri. İlk film kadar merak uyandırıcı olmasa da serinin ikinci filmi de kendisini izlettirmeyi başarmış. Bir grup seçilmiş gencin gerçeklerle başa çıkma mücadelesi desek genel ama doğru bir tarif yapmış oluruz sanırım. Bazen korkularımız aklımızın önüne geçse de , doğru bir şey için mücadele veriyorsak az ya da çok etrafımızda bize destek olacak doğru insanlar illaki buluruz.

Benim puanım: 7.5

26 Aralık 2015 Cumartesi


The Martian: Marslı

Neden bu kadar beğenildiğini anlamadığım oldukça basit bir öyküye sahip oldukça basit bir bilimkurgu film. Belki de bu yüzden bu kadar beğenilmiştir.

Peki böyle bir olasılık olabilir mi?Hani bir şekilde milyonlarca km ötede koskoca bir gezegende tek başına kalmışlığın kafayı yedirticiliğinden kurtuldun. Hani bir şekilde bilim adamısın teknikten filan anlıyorsun da uzayın yerçekimsiz ortamında iki mekiği buluşturmak filan... Ne bilim olasılıksız gibi geldi bana ama hayat bu tabi her şey olabilir değil mi hele ki beyaz perde ne için var. Tam da bunun için. Olmazı olur kılmak için.

Basit olsa da izlemekle bir şey kaybetmeyeceğiniz ama çok şey de kazanmayacağınız bir film.

Benim puanım: 7.5

10 Ekim 2015 Cumartesi


Bajrangi Bhaijaan

Mükemmel bir Hint filmi daha. Küçük bir çocuk ülkesinden uzakta annesini kaybederse ve dünyanın en temiz kalpli adamı ile tanışırsa neler olur. Çok güzel bir hikaye çıkar. Hindistan'ın din dil kültür tüm renklerini içine alan duygusal komik maceracı 3 saatin nasıl gittiğini anlamadığınız sonunda da ( belki benim ota boka duygulanmamdandır ama) iki üç damla göz yaşı döktürten harika bir yol hikayesi olmuş. Bir sahnesinde oraların meşhur bir türbesinde okunan bir ilahi de gerçekten çok güzeldi. Onda bile o kadar ayrılığa karşı o kadar birleştiricilik var ki:) Bence çok şey öğrenilebilecek bir film. Şiddetle tavsiye edilir. 

8.5

9 Ekim 2015 Cuma


Danny Collins

Gerçek bir hikayeden esinlenmiş Al Pacino nun eşsiz oyunculuğu ile bizi bir kez daha buluşturan bence hoş ama mükemmel olamamış güzel bir film.

Şöyle düşünün bir zamanlar rock müzik yapıyorsunuz o kadar güzel şarkı sözleri yazıyorsunuz ki Jonh Lennon size "aman sakın paranın seni bu güzel sarkı sözlerini yazamayacak şekilde değiştirmesine izin verme" diyen bir mektup yazıyor. Ama bu mektup size 40 yıl sonra ulaşıyor. Ve o anda hayatınızı gözden geçirmeye başlıyorsunuz. Ne kadar değiştirebiliyorsunuz onu da filmi izleyip de görün bağri :)

7.0

3 Ekim 2015 Cumartesi


Me and Earl and The Dying Girl

Sanırım bir kaç festivalden ödüle layık görülmüş bir gençlik filmi. Böyle filmlere bayılıyorum. Bilmediğim bir mahallede bilmediğimiz hayatların bir kaç yılını en doğal duygularla anlatan hikayeler.

Zorunlulukla başlayan bir arkadaşlık hikayesinin komik acıklı ve bir o kadar da gerçek hikayesi.

2 arkadaş çocukluklarından beri kült filmlerle dalga geçen kısa filmler yapmaktadırlar. Birgün annelerinin zoruyla, kanser olan bir okul arkadaşları ile zorunlu olarak arkadaşlık kurarlar ve sonrası hayat gibi hızla ilerler.

Hoş ama bence biraz üzücü bir film.

7.5

2 Ekim 2015 Cuma


Inside Out (Ters Yüz)

Uzun zamandır Pixar dan hoş bir animasyon ama arada kaynayıp gitti sanırım çoğu aile için.

Zaten öyle çocuklar için yapılan bir animasyon değil. Bence 10+ yaş için yapılmış. Duygularımızınbizi nasıl yönettiğini anlatan daha doğrusu bunu öğreten harikulade bir çalışma olmuş. Kişilik analizlerine , bunları öğrenmeye onlarca para vermeye hiç gerek yok. Bu animasyonu izlememiz yeterli. Bir iki, sahne var ki gerçekten çok çok komikti. KOmikliği de %100 doğru olmasından kaynaklı idi :)

Sizi ne zaman hangi duygunuzun yönettiğini ve bunun neden olduğunu keyifle öğrenmek isteyenlere tavisye edilir.

7.5


18 Eylül 2015 Cuma

Baahubali

Fragmanlarını görüp sonra unuttuğum ama kaderin karşıma çıkardığı bir Hint filmi daha.

Hangi ülke sineması Hollywood a kafa tutup adını Bollywood koyabilmiştir ki :) adamların bir amacı var belli. Ve bu amaç yolunda ağır mı bilinmez ama emin adımlar ile ilerledikleri kesin.

Baahubali 'de bunun iyi bir kanıtı olmuş. Hikayenin mistikliği, görselliğin müthişliği ( lütfen biri bana O şelalenin gerçek olduğunu ve ben oraya gidebilene kadar yok olmayacağını söylesin ) , aksiyonun yerindeliği,kurgusu ile. ( yani tamam bazı sahnelerde misal yüzüklerin efendisi savaş sahneleri esinlenmesi var gibiydi ama o kadar kusur kadı kızında da olur canım.)

Kötü kraldan kaçan bir ex kraliçe, yeni doğan bebeği, şelalenin öbür ucu merakı, merakın herzamanki gibi başa açtığı aşk da dahil dertler.

Filmin ilk yarısı bugün iken ikinci yarısının tamamen dün olması da bence sürükleyiciliği iyi desteklemiş.

Imdb den 0.1 fazlayım : 9


15 Eylül 2015 Salı


Haider

Söz konusu hint filmi olunca bir kere 3 saati Samsung Note 2 de olsa ekran, ekran başından ayrılmayı göze alarak izlemeye başlamanız gerekiyor. Neyse ki epeycene Hint filmi izlemiş bana dert değil. :)

Hint filmi denildimi insanlarda bir önyargı oluyor, evet benim de bir zamanlar ön yargım vardı bundan dolayı çok üzgünüm ama ben zararın neresinden dönersen kardır sözünü dinledim en azından. Size de atalarımızın bu güzel sözlerini dinlemenizi tavsiye ederim.

Haider, Kashmir in özerlik talebinin çerçevesinde bir Shakespeare 'in Hamlet uyarlaması. Ve inanın çok çok başarılı.

Evet ne olursa olsun konu ister siyasi ister bilim kurgu ister tarihi ister romantik olsun Hint filmlerinde en azından bir tane dans sahnesi vardır. Kimileri Hint dansının çok komik! saçma! olduğunu düşünüyor evet belki değişik hareketler var ama bence o hareketler Hintlilerin çok renkli çok kültürlü hayatlarını temsil ediyor. Üstelik yüzlerce TL verip gidilen modern dansta da komik ! ve saçma! hareketlerle dolu. Neyse bu konuya başka bir zaman değiniriz.

Filme geri dönersek Haider ( sanırım bizde Haydar ismine denk düşüyor) - babasının sevgisi için yapamayacak hiç bir şeyi olmayan bir çocuğun acıklı hikayesi.

İzlenilmeyi kesinlikle hak ediyor. 8.5

3 Eylül 2015 Perşembe


Rudderless ( Dümensiz)

İşinde çok başarılı başarılı bir bekar baba, otoriter bir anne ve kendini müzik ile rehabilite etmeye çalışan ancak pek de ! başarılı olamayan 18 lerinde bir çocuk.

Detay verdiğim taktirde filmin tüm konusunu anlatmış olacağımdan lafımı , filmin devamı aynı baba ve çocuğun yazdığı şarkılar ile devam eder diyerek burada kesiyorum.

Konunun tek bir tarafını ele alıp o yolda yürümek isteyerek hedef kitle duygusallığını yakalayabilmiş bir film olmuş.
Mükemmel olmasa da 6.8 eder. :)

28 Ağustos 2015 Cuma


Minions

Heee hee heee.. Yahu bu abidik gubidik sarı yaratıkların ki kendileri denizden geldikleri için gözün oluştuğu ilk canlılar olduğu düşüncesindeyim - tipleri, hareketleri, dilleri, "Banana" tutkuları ve niyeyse kötüleri hizmet etmeleri çok eğlenceli... Çok komikler ve ben onları çok seviyorum :)

Bu arada İspanya'ya gittikten sonra ( amma da İspanya deyip durdum :) ) kesinlikle anladım ki Minionların ana dilleri İspanyolca pardon onların deyişi ile Katalanca dan çoook etkilenmiş.

Onları bu kadar sıcak kanlı yapan da bu Akdeniz dilidir belki :)

Tabi ki de 8.5

23 Ağustos 2015 Pazar

Winter's Tale ( Kış Masalı)

Bu da İspanya seyahati dönüş yolunda THY uçağında izlediğim bir filmin. Belki de dönüşün hüznü ile fantastik bir aşk hikayesi birleşince beğendiğim bir film oldu .
Daha önce de bir kaç kez izleme teşebbüsünde bulunup acımasız yorumlara maalesef kanarak izlemeyi sürekli ertelediğim ama izlediğim için de asla pişman olmayacağım bir film oldu.
Bir kere gerçekten bir masaldı:) güzel bir öykü ile güzelce harmanlanmış sıcak bir film idi.

İçindeki iyi ve kötü savaşı ve bunun da sonsuza değin süreceğinin ifade edilmesi ayrıca bir hoştu.

Sonu mutlu mu bitti mutsuz mu tartışılabilir belki ama yine de vakit ayıralabilecek bir film.

Imdb kadar notu kıt olamayacağım benden en az 7 aldı :)

Kis Masali (2014) Poster

16 Ağustos 2015 Pazar


Avengers: Age of Ultron

İspanya'ya giderken THY uçağında izlediğim ancak İspanya seyahati heyecanı ile çok da konsantre olamadım bir film oldu ne yazık ki . Ancak bildiğimiz süper kahramanlarımız Demir Adam ( favorim) Thor ( daha da favorim) Hulk ve diğerleri her ne kadar süper yeteneklerini kullanıyor olsalar da, bu sefer karşılarına kendilerinden daha doğrusu fiziksel becerilerinden daha üstün bir güce sahip olan ki kendisini de içlerinden biri yarattı maalesef - bir kötülük çıkmaktadır. Mevcut telekomikasyon - bilişim sistem ağları ile herşeye hükmedebilen ve yönetebilen bir yapay zeka.

Eee tüm süper kahramanlar aynı yerde olunca aksiyon da kaçınılmaz oluyor tabi ki :)


İyi aksiyon da iyi puan demek tabi ki :)

Benden de 8.0


1 Ağustos 2015 Cumartesi


Far From Madding Crowd: Çılgın Kalabalıktan Uzakta

Film ile filmin ismi hakkında bir bağlantı kuramamanın verdiği eziklik içindeyim :P

Hani bazı filmleri başından itibaren başrol kahramanı erkek ve kadının ne zaman öpüşeceklerini merak ede ede romantik romantik izlersiniz ya , hahhh işte bu da o filmlerden ....

Filmin en başlarındaki bir sahne beni acayip şaşırtsa da ( izleyince hangi sahne olduğunu açıkça anlayacaksınız) yarım adım ötesini tahmin edebildiğiniz bir aşk hikayesi.

Benim gibi romantizmi filmlerde seviyorsanız hatta bunu dönem filmlerinde daha çok seviyorsanız izleyin derim.

7.5

22 Temmuz 2015 Çarşamba


Ted 2:

Ayı Ted evlenirse ne olur. Yok yok ayı Ted çocuk sahibi olmak isterse ne olur ?

İyi de Ayı Ted bir kişi mi ki ? Yoooo...

İşte filmin asıl hikayesi burda başlıyor. Ayı Ted Mal mı kişi mi ?

Bi de bu Ayı neden bu kadar ayı ki. Hep küfrediyo ayıııı :P

6.5


16 Temmuz 2015 Perşembe

Insurgent : Kuralsız

Uyumsuz (Divergent) filminin devamı olan Kuralsız hakkında yazdıklarım çok net şeyler olmayacak sanırım. İtiraf ediyorum gözlerimi zar zor açık tutarak izlediğim filmde bazı sahneler beynimde kayıp. Yeniden izlesem iyi olacak sanırım. Ama hatırladığım kadarı ile baş kahramanımız Tris ve Four duvarın ardına geçmişler ve sanırım isyana sebep olmuşlardı. Ama isyan sebebi ile dünyayı yönetenler isyancıları öldürmeye başlayınca iş çıgrından çıkıyor ve Tris tüm olanlardan kendini suçladığı için herşeyi düzeltmeye çalıyordu... Aaa vallahi hatırladım yazdıkça :) Neyse gerisini yazmıyım da sürprizi kaçmasın madem.

7.0

27 Haziran 2015 Cumartesi


Shaun the Sheep: Kuzular Firarda

Hee hee heee. Monoton hayatlarından bıkan kuzular çiftlik sahibini uyutup bir parti yapmak isterlerse başlarını ne kadar belaya sokabilirler ki ? Merak ediyorsanız bu animasyonu izlemeniz gerekiyor.

Hiç dialog olmaması ilk 10 dk sinir bozucu olsa da aslında dil olmadan da her şeyi ifade edebileceğimizi gösteriyor. Güzel bir arkadaşlık, dayanışma ve sadakat öyküsü..

Üstelik kuzularr çoook tatluuu....
8.0

14 Haziran 2015 Pazar


Omoide no Mânî: Marnie Oradayken

Böyle çizgi film diye izlemeye kalkarsanız Animelere şaaaaakk diye suratınıza tokatı atıverir alimallah :)

Anime farklı bir ruhtur. Herşeyle karşılaşabilirsiniz birden ağlayabilir birden gülebilir şaşırabilir sımsıcak duygulara bulanabilirsiniz Animelerle.. Hikayeleri bir yana bir de bunları birilerinin çizerek aktardığını düşünmek ayrı bir cazibe katıyor işin içine.

Marnie Oradayken de bunlardan biri. Küçük bir kızın iç benliğinde kendisi ile yüzleşmesi ve sevmediği yönlerinin üstesinden gelme çabasını sıcacık bir arkadaşlık öyküsü ile aktarıyor. Ama animenin sonunda şaşıracağınızın garantisi de var tabi ki..

7.8


12 Haziran 2015 Cuma


Cinderella: Kül Kedisi

İddea ediyorum ki hiç bir kadın prenseslerin geçtiği çocukluğunun masallarını tekrar tekrar izlemekten sıkılmaz. En azından prensesin kıyafetlerini prensin tipini filan merak eder :)

İşte Cinderella da bu merakı gidermek için izlenebilecek bir film ... Boş vakti olanlar için tabi..
6.5

4 Haziran 2015 Perşembe


Mad Max

Sanki filmden öte bir video clip olarak çekilmiş. Oldukça fantastik . Bir o kadar da sürükleyici. Gerçi Mad Max ten ziyade İmperator Furiosa deseler miş filme daha mı iyi olurmuş ne :)

Hikaye güzeldi, aksiyon fazlası ile vardı, espiriler yerindeydi. Hele ki modern savaş tamtamları pek bi güzeldi.

Keyifle izlenecek bir futuristik aksiyon filmi ( bunu da ben uydurdum ama neden olmasın ) çıkmış ortaya :) Benim puanım 7.5


21 Mayıs 2015 Perşembe

Ex Machina:

Evet yine bir Yapay Zeka filmi. Biraz önceki Chappie yi yazarken gönderme yapmıştım ya hani O film işte :)

Bu sefer yapay zekamız bir kadın makine. Konu kafayı yemiş dünya zengini bilişimci bir adamın son

yüksek dereceli korumalı evinde sır gibi sakladığı son icadını şirket çalışanlarından birine test ettirmesi ve devamında olanlar.

Yapay zekamız " Eva" ( çok aradılar mı bu ismi acaba , çok banel değil mi işte aman Adem&Havva ilk insanlar filan...:P ) bir yapay zekanın insan zekasına sahip olup olmadığını tespit eden

Turing testi denen ( Ünlü Matematikçi Alan Turing' -izleyiniz : Enigma: The Imıtation Game - in ortaya attığı bir test ) teste tabii tutulur. Acaba bu testi geçebilecek midir ve geçebilmek için neleri göze alabilecektir.?

Konusu güzel olmasına rağmen soğuk bir film idi. Bazı yerlerinde sıkıcı bile sayılırdı. Bence filmin en güzel kısmı mekan idi. Ev süperdi...

Filmin sonucunda erkek arkadaşlarımızın öğrenmesi gereken en önemli şey: yapay da olsa kadın zekasını asla küçümseme ve korkmaya devam et :)

7.5

NOT: Yapay zeka filmlerinin babası atası A.I değil de hangi film olacak ki..


Chappie: 

Hani 9. Bölge diye bir film vardı izlediyseniz hatırlayınız lütfen çok değişik bir uzaylı film idi. Uzaylılar sığınmacı olarak dünyada yaşıyorlardı . Şimdiye kadar yapılmış en farklı uzaylı dünyalı bakış açısına sahip film idi bence. Neyse konumuz o film değil. Ama o filmin yönetmenin yeni filmi.

Chappie.

Konu sanırım son 2 yılın popüler hikayelerinden yapay zeka ile ilgili.

Hintli olduğunu düşündüğüm Dean isimli dahi yazılımcı bir çeşit robocop yaparak en az insan polis kaybıyla şehirdeki suç oranını hatırı sayılır bir ölçüde düşürmüştür.

Ancak Dean ın asıl üzerinde çalıştığı proje Yapay Zeka dır. Bu projesini Ex olmuş ( ex machine ye gönderme yapıyorum ) bir robot üzerinde denemeye çalışırsa ne olur.

Ne olacak ortaya çok tatlı keyifli komik renkli bir bilimkurgu filmi çıkar. ( Bana BigHero6 animasyonunu çok çok çok fazla hatırlatmış olsa da sorun yok O nu da çok sevmiştim zaten )

Kötülüğün nerde başlayıp nerde bitip yeniden iyiliğe dönüştüğüne pek karar veremiyorsunuz bu filmde. Bir sahne de tu kaka dediğinizde devamında canım ne tatlı diyebiliyorsunuz:)

Ayrıca filmin lafını da çok sevdim: İnsanlığın son umudu insan değil.

Pof keşke filmin sonundaki o bilim düzeyine erişebilsek ne güzel olurdu değil mi...

Cevap vermek için izlemeniz lazım tabi.

Benim Puanım : 8.0

Moon: ( Ay)

Tek bir mekanda , tek kişinin etrafında geçen öyküler her zaman tehlikelidir ve izlemesi de sabır ister. En azından benim gibi aksiyon tutkusunu filmlerde gidermeyi seven biri için.

Ama tüm bu korkularıma ve çekincelerime rağmen nedense bu film beni hiç sıkmadı.
Tadını kaçırmamak adına burda anlatamayacağım öyküsü sebebi ile bir şekilde bir noktasında ortalamanın üstünde bir heyecan vererek sizi akışına sokabiliyor.

Ay'da bir adam. Neden Ay'da bir adam.Dünyaya yeni ve temiz bir enerji kaynağı yaratabilmek için Ay'da çalışan bir adam. Öyle uzaydı bilimdi filan tamam konusu itibarı ile var gibi ama aslına bakarsan bildiğin psikolojik bir film bu yahu... Böyle şey gibi : Bir ben var benden öte ... gibi.
İlginç.

Puanım : 7,5



That's What I am :

Ben buyum.

Hem ben hem de filmin adı.

O kadar sıradan insanın içinde farklı olmanın getirdiği büyük zorluklar. Biraz çirkinsin diye farklısındır dalga geçilirsin ya da uzun boylusun diye ya da daha akıllısın diye ya da naziksin iyilikseversin diye. Biraz olsun onlardan farklı isen seni hemen ötekileştirirler.

Peki ne yapıcaksın? ya onlardan biri olmak için çaba harcamaya çalışacaksın ya da Ben Buyum! deyip olduğun gibi kalabilmek için.

Öğretmen - öğrenci - okul arkadaşları örgüsünde ders verici bir gençlik filmi.

Fena değil ama maalesef öyküsündeki kadar da farklı değil. Yine de izlenebilir.

Benim puanım: 7.0

Kingsman


Ne izlesek ne izlesek diye webte gezerkene az kalsın görülmemişliğin karanlık girdabında kaybolup gidecekti ki gözümün keskin iyi film algılayıcı sensörlerine takılıverdi.

Tam da o an izlemek istediğim türde ve kalitede bir film idi kendisi.

Aksiyon, ince komedi,iyi bir kurgu ve iyi bir kadro ve sağlam bir hikaye.

Kingsman adından da anlaşıldığı gibi kendilerine kralın adamı diyen bir grup "elitist" ( bayılıyorum bu kelimeye) sert adamlardan oluşan gizli bir örgüt tabi ki de İngilizler.

Colin Firth nihayet alışık olduğumuz o romantik Tarık Akan kimliğinden çıkıvermiş bu rolünde.

Ve tüm bunların yanında daha bir hafta öncesinden dünyadaki nüfus patlamasına bulduğum acımasız ama bana mantıklı gelen çözüm yolumu da bu filmde görüyor olmak ayrıca bir hayret unsuru da doğurmadı değil. Aklın yolu bir işte ne edersin :)

Bildiğim kadarı ile henüz bizde vizyona girmeyen bu filmi kaçırmamanızı şiddet ile tavsiye ederim.

Son yıllarda izlediğim en iyi keyifli aksiyon filmi oldu :) Benim puanım da 8.0 . hayırlı uğurlu olsun.



3 Mayıs 2015 Pazar

Little Women (Küçük Kadınlar)


Bizim kuşağın ortaokul döneminde mutlaka eline geçmiş bir kitaptır.Kapağını bile hatırlıyorum.

Tam bir Amerikan aile filmi. Mekanlar, renkler,müzik, konu , masal gibi. Jo March karakteri önce olmasına rağmen 4 kız kardeşin hayatını anlatan sımsıcak bir film. Tabi hayatın o kadar da kolay değil bu arada. Konuyu bilmeme rağmen gene de duygularıma engel olamayıp ağlatan bir film.

Hepsi çok meşhur Hollywood yıldızının gençlik hallerini görmek de bir tuhaf hissiyat...

Yalnız, March ebevenlerin çocuk büyütme aileyi aile yapma felsefeleri müthiş. Bence tüm aileler bundan feyz almalı....

7.5 ile izlenmeyi bir kez daha hak eden bir klasik :)


Unutursam Fısılda

Bu adam ne yapsa iyi yapıyor arkadaş. Bir Çağan Irmak klasiği.

Öykü çok güzel çekimler çok yumuşak kurgu akıcı. Bir filmden daha ne istenir ki?

Her şey o kadar yerli yerinde ki o küfürler hiç batmıyor insana, hayatın içinde akıp gidiyor.

Mehmet Günsur ve Farah Zeynep Abdullah iyi bir ikili olmuş başka yapımlarda da görmek isterim ikisini bir arada.

Benim kalbimde, sokakta yavru bir kediye sarılmanın bıraktığı gibi anlık ama derin bir hissiyat bırakan bu filme benden de kocaman bir 7.5.

İzleyin bence pişman olmazsınız.



Jupiter Ascending (Jupiter Yükseliyor)


Nasıl yani? Nasıl yani? bu filmin Wachowski kardeşlerin filmi olduğuna inanamıyorum. Çok çok çok aceleye gelmiş , yazık olmuş. :(

Aslına bakarsanız hikayenin özü çok güzel ve ilgi çekici ama o kadar dağılmış ki toparlayamadan çok affedersiniz s.çıp sıvamışlar. Prodüksiyon rezalet. Koskoca şehirde uzay savaşı yaşanıyor sokaklarda bir Allahın kulu yok o kadar donuk ki sanki fotoğrafın üzerine çekmişler. Sene 1960 Türk filmlerinde bile bu teknik yok ayıp yaw.

Film boyunca şurayı atardım bunu şöyle bağlardım şunu şöyle çekerdim yazık olmuş Süleyman Efendiye deyip cık cık cık dememe engel olamadım. Ben bile bütün bu filmden Hunger Games serisi kadar olmasa da bir Divergent kadar başarılı 3 bölümlük bir seri çıkabilirdim :( çok yazık olmuş çok.

Sen Matrix i yap sonra gel böyle batır... Imdb çok bile demiş. Çok yazık ama ben anca 4.5 veririm bu filme. O da heba edilmiş o güzelim hikayenin özü için.



Pek Yakında

Sanırım bugüne kadar izlediğim en iyi Cem Yılmaz filmi. Diğerleri gibi zoraki espiriler yok, birkaç gereksiz ya da benim anlamadığım göndermenin dışında.

Basit bir öykü etrafında ilerleyen renkli ve sıcak bir hikaye. Keyifli vakit geçirmek için izlense de kafanızda çok iz bırakmayacak türden bir film.

Benim puanım 6.5

15 Mart 2015 Pazar

Enigma: The Imitation Game: ( Yapay Oyun )

Tamamen gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkmış bir film. Çok da iyi yapmış. İlgi alanımı çok çok çeken bir konuya sahip olması ile zaten beğenimi alma yolunda 1 -0 önde başlamayı başardı.

Enigma. Şu Hitler'in kırılması mümkün olmayan şifreleme aracı. ( Yıllar önce Wish Me Luck diye bir tv dizisi vardı, bilen bilir benim lise dönemime denk gelmişti. O günden beri bu konuyu çok severim)

Evet kırılması mümkün olmayan bir şifreleme aracını kırmak için bir araya gelen bir grup bilimadamından en bilim adımı olan matematikçi Alan Turing'in hayat hikayesi.

Filmin öyküsü hakkında bir şeyler anlatamıyorum sırf heyacanınız kaçmasın diye. :)

Ama filmin kurgusu müthiş ordan oraya savrulup duruyorsunuz ama bu sizi hiç rahatsız etmiyor tıpkı aklınıza bir çocukluk anınız gelmişde hayallere dalmışsınız sonra da iş yerinden birinin seslenmesi ile şu ana dönmüşsünüz gibi.

Kurgu filmin heyacınını sürekli tutmada epey yardımcı olmuş. Herşeyin istediğiniz hızda gelişmemesi ama nolursa olsun sonunda iyi ya da kötü bir sonuca ulaşabiliyor olmanız filmden öğreneceğiniz bir kaç konu. Ve koca savaşım karşısında bir insanın aynı zamanda ne kadar değersiz ama aynı zamanda ne kadar da değerli olabileceğini de öğrenebilirsiniz. Ve hayatın ne saçma bişi olduğunu da...

Neyse izleyin de öğrenin işte..

Puan kesinlikle 8.5


Exodus: Tanrilar ve Krallar

Hz. Musa...
Herhalde adına en çok film yapılan peygamber Hz Musa.
Bu sefer Musa'yı Christian Bale canlandırmış. Bence pek yakışmamış bu role. Ne bilim yüz hatları çok Avrupalı kalmış gibi geldi bana :) Hikaye hiç can alıcı olmayan tamamen sıradan bir noktadan başlıyor ve uzunca bir süre öyle geçiyor. Musa'nın Musa olması da çok sıradanmış gibi oluyor. Heleki Allah ile konuşması ve Allah'ın bir çocuk olması? ya da ben mi anlamadım nedir o çocuk elçi bir melek miydi çünkü bir yerinde Musa Yeter artık bir mesajcıyla konuşmak istemiyorum diyordu. İyi de benim bildiğim peygamberler arasında direkt Allah ile konuşan tek peygamber Musa. Yani sen bu olayı bu kadar sıradan geç ne bilim ayıp olmuş. Bi de o taşların manasını çözemedim ben.
Niye ise Musa'nın her mucizesine gizliden gizliye bir bilimsel açıklama yapılıyor gibiydi.
Allah ile konuşması kafasını çarptığı için sanrı, Mısırlıların başına gelen felaketer sinekler balıklar vs üçgeni, hatta kızıl denizin yarılması ki yarılmadı çekildi - gelgit ya da tsunami gibi.....
Yani peygamber filmi çekiyon ama dinsel bir mucizevi yanı yok...Belki de bu yüzden çok da ısınamadım by filme. Hikayenin neresine önem vereceklerine onlar da karar verememiş gibiydi:)
Bu yüzden benim puanım anca: 6.0 oldu.


Açlık Oyunları: Alaycı Kuş Bölüm 1.

Sanırım serinin son filminin ilk bölümü hemen bitmesin diye 2 ye bölmüşler görünen o ki. Tabi ikincisinin üzerinden epey zaman geçtikten sonra izleyince öncesinde ne olmuştu hatırlamakta güçlük çekmedim değil tabi. Ama sonra son günlerde epey zayıflasa da hafızam yine de yüzümü kara çıkartmadı.

Başlıcası, içinde isyan olan , direniş olan, özgürlük için isyan ve direniş olan her film güzeldir . Alaycı kuşumuz da öyle değil mi? Gerçi başrol oyuncusu kızımız Ketniss tam olarak da bu amaçla hareket etmeye başlamamıştı ama olsun sonucun nereye vardığı önemli. Ama O da haklı herşeyin başı , Maslow un İhtiyaç Pramidi.:) Önce hayatta kal da sonra gerisine bakarsın değil mi?

Ve propagandanın önemi bir diğer dokunulmuş nokta idi. Sebebiniz ne kadar anlamlı olursa olsun yandaşınız olmadığı müddetçe tek başınıza bir hiçsiniz. Ee yandaş ya da yandaşı sevmedim ya yoldaş diyim en iyisi ve yoldaş bulmak için de sebebinizi her daim canlı ve takip edilebilir kılmanız gerekmekte. İşte bunu nasıl yapacağınızı güzel bir şekilde filmde de öğrenebiliyorsunuz.

Tek rahatsız edici noktası sanırım filmi zaten çekmişler de ilk bölümü nedersinden kessek diye çok düşünmemişler öyle gelişine kesmişler gibi gelmesi oldu.

Olsun yine de tabiki de izleyeceksiniz:)

Puan : 7.5 benden.

1 Mart 2015 Pazar

Sponge Bob ( Sünger Bob)


Piticiğime sevgililer günü hediyesi maksadı ile benim de izlemek zorunda olduğum ama kötü de olmayan bir animasyon.

Bilindik espiriler komik zaten ama mükemmel değil. Olsun napalım çiğ tavuk yemekten iyidir :P

Not: 5.5



Mucize:


Napim internete düşmüşken ayıp etmiyim de izliyim dedim.

Mahsun Kırmızıgül ün son filmi. Filmin sinemaya tek kazandırımı bence Aziz karakterini canlandıran Mert Turak olmuş. Başarılı bir oyunculuk sergilemiş.

Hikaye tatlı ama Mahsun 'un daha başarılı olması için kendini daha geliştirmesi gerekiyor bence.

Doğunun doğası göz büyüleyici atlar, dağlar , renkler severim ama her filmi bunlar sırtlayamaz diye düşünüyorum.

artık filmlerimizde kurulan stüdyoları kareografiyi mizanpajı anlamıyor olmalıyız. doğallık içinde akıp gidiyor olmalı. maalesef henüz bizde bu yok bir kaç istismai film film dışında. Oyuncularımız halen oynuyor yaşamıyor. Kötü mü değil tabi ki ama daha da güzelleşebilir.

Ne bilim bence mucize yerine PK yi izle daha çok şey hissederdin... Ama emeğe saygı gene de Türk sinemasını desteklemek için izlenenebilir.

Benim puanım anca : 5.5


Big Hero 6:

Canımmm.... çoookkkk güzel çok tatlı çok içerikli çok keyifli eğlenceli duygusal öğretici çok bi güzel bir animasyon. Animasyon dalında en iyi Oscar'ını da almış ....

Anladığım kadarı ile bir ABD Japonya ortak yapımı. Konu zaten SanTokyo da geçiyor :P

Kendini bilime adamış bir abinin kendini bilimin eğlenceli ve kolay para kazanma yoluna adama çabasında olan küçük kardeşini doğru bir amaca yönlendirmesini anlatan sıcacık bir aile ve kahramanlık animasyonu. Baymax ise bizim en büyük kahramanımız . hastalara yardım için tasarlanmış bir robot ve siz iyi olduğunuzu söyleyene kadar sizin yanınızdan ayrılmıyor.

şişko beyaz ama yumuşak tipi ile koskocaman bir pamuk gibi.. :)

espiriler süper , zorlama değil çocuksu değil tamamen doğal hayat içinde ilerliyor. yani gerçek hayatta olsa gerçekten bu tepkileri verir...

Animasyon seviyorsanız bir baş ucu animasyonu olacağını garanti ettiğim mükemmel bir film.

kaçırmayın derim..

Benim Notum: 9.. blalaalaaaağğğğ :)




The Theory Of Everything ( Her Şeyin Teorisi)


Stephen Hawking 'in değil kesinlikle karısı Jane Hawking'in hikayesini anlatan bir filmdi bence.

Stephen Hawking in hayatından çoğunluğu da hasta olmaya başladığı an ile teorileri ile meşhur olduğu ana kadar olan kısmı içeren bir biyografik film.


Oyunculuk kesinlikle mükemmel. Hawking in çektiği zorluklar , dahası karısı Jane in çektiği zorlukları anlatan aslına baktğımzda ünlü bir astrofizikçiyi anlatmasa ne kadar etkilerdi diye düşündüren bir film.


Eddie Redmayne isimli arkadaşımızın oyunculuğu mükemmel ve aldığı Oscar ı sonuna kadar haketmiş bence.


Oyunculuk dışında geriye kalana baktığımızda çok bir şey yok elimizde , keşke o müthiş teorilerine biraz daha dayansaydı ya da ne bileyim Stephen için hapsolduğu bedende hissettiklerine, sadece bir sahne vardı bu şekilde ve gerçekten etkileyiciydi. Bunu biraz daha işleselerdi bence çok daha etkileyic bir film olurdu.

Evet adam zeki ama sanırım karısı olmasaydı bekledikleri gibi 2 sene içinde ölebilirdi. O yüzden alkışlar eşine.

Benim notum : 7.0



Birdman:


Bi kere niye büyük İ yazılıyor. Kesin bunun da filmin öyküsü ile bir şeyleri farklı anlatma gayesi ile, sisteme yenilmicez demekle filan bir bağlantısı vardır. Biz yazsak otur sıfır olur ama...

Neyse herkesin bildiği üzere Birdman 2015 en iyi film ve en iyi yönetmen ve senaryo dalında Oscar amca ile öpüşen bir film oldu.


Benim için film tam bir ironi halbuki. Sinema cansuyum mantığındaki bir insan için tiyatronun sinemanın içine sokulması yetmiyormuş gibi ve sokulması ile kalmayıp aslında tiyatronun sinemadan daha önemli - ya da olması gerekliliği üzerinde duran ve bununla da en önemli sinema ödüllerinden birini alan bir film. sanırım filmin kara komedi kısmı buydu.

Bilmiyorum belki de ben çok aptalımdır da anlamamışımdır ama kesinlikle sıkıcı bir film idi.tamam bir iki yerde espiriler iyiydi ama hepsi bu... sıkışmışlık vardı, böyle hani klostrofobik birini 120 dk boyunca bir odanın içinde tutmak ve bundan keyif almasını beklemek gibi bir şeydi benim için.

Çok yavaştı, onu da koyayım bunu da koyayım bu da olsun filan diyip de aynı yerde duran dupdurağan bir filmdi benim için.


Oscar ı alacağını adım kadar bildiğim halde ( niyeyse böyle filmler illa bir ödül alır) gene de şaşırdığım bir sonuç oldu.

Bu benim blogum olduğuna göre istediğim notu da veririm : 6.5



Whiplash:

İzleyeli epey olmasına rağmen bir türlü vakit bulup da yazamadım. Oscar sonuçları vesile oldu diyelim.


İzlemeye başlarken epey tedirgin olduğum bir filmdi. konusu hakkında çok da bir şey bilmiyordum halbu ki. Tv de kısa bir tanıtımında sadece bateri çalan bir çocuk görmüştüm. nedense müziğe karşı çok hassas bir yapım var bazen tahammül edemiyorum :) neyse öyle ya da böyle filmi izlemeye başladık.


Sonra bir baktım ki tedirgin olmam için müzik değil başka şeyler daha etkenmiş.. eğitim sistemi mi demeli , sadizm mi demeli sadist bir eğitim sistemi mi demeli yoksa mazoşit bir öğrenci mi demeli ... ya da e seçeneği hepsi mi demeli.


Etkileyici bir film. hırsın hangi noktada sonlanması gerektiğine bir türlü karar veremediğiniz bir film. oyunculuk çok iyi. konu çok iyi. Batari de olsa ( Allah'tan metal müzik öğrenmiyordu :P ) müziğinden keyif bile aldım.
o kadar basit bir şekilde ilerlemesine rağmen her adımında ne olacağını tahmin edememek de ayrıca bir güzeldi. hele sonunu kesinlikle tahmin edemiyorsunuz.. sonunu izleseniz bile kim için iyi olduğuna karar veremiyorsunuz...


Oscar da kesinlikle favori filmimdi ama alamadı maalesef yazık oldu :(


Benim notum : 8.5


Not: Nasıl bir yöntem oluşturacağına karar vermemiş genç öğretmenlerin dikkatli izlemeleri gereken bir film. yani dikkatli derken çok etkilenmeyin manasında. Ne bileyim karşıma böyle bir öğretmen çıksın istemezdim sanırım. Genç öğretmen arkadaşlar ne bilim siz önce Ölü Ozanlar Derneği ile filan mı başlasınız etkilenmeye :)




18 Ocak 2015 Pazar


John Wick:


Bir köpek ve bir dolu ölü adam :) Ayyy ama o köpek benim olsa ben de öldürürüm.. cağnımmm cağnımmm...

47 Ronin'in üzerimdeki hayal kırıklığından sonra Keanu Reeves bir tık daha mutlu etti beni diyebilirim... eski bir kiralık katil olan John'un dramatik bir şekilde aynı karanlık dünyaya dönüşünü içeren ve bir sürüüü adamın mümkün olabilecek bir hareketlilikte ( ne dediğimi ben de anlamadım ama yani olabilir gibi geldi bana) öldüğü bir film. Bir kaç yerinde flashback li hoş kurgular yapılmış. bence daha çok yapılabilirdi. Film ilerlerken görüntü üzerine konulan ve vurgulanmak istenen kelimenin kırmızı ile boyandığı yazılıları da sevdim. Çizgi roman havası biraz da senaryoyu izleme değil okuma havası katmış ve dozunda kullanılmış. Beğendim.

Benim gibi aksiyon başınızı ağrıtmıyor aksine size keyif veriyorsa izlemeden geçmeyin derim.

7,5


PK

Tam bir yıldır beklediğim Aamir Khan'ın son filmi.

Bu adamın filmleri niye bizde vizyona girmiyo yahuu.. Vallahi büyük kayıp. Hee anladım çünkü filmler 3 saat sürüyo.. Tabi anca günde bi kaç seans olur...Neyse konuya geri dönelim. Öncelikle filmin yönetmeni 3 İdiot'un yönetmeni. Bu film de 3 isidot kadar renkli ve bir o kadar da eğlenceli.

Filmin konusuna gelirsek bilinmeyen bir gezegenden karakterimiz PK niyeyse Hindistan'a gelir. İlk an itibarı ile dünyanın ona sunduğu şey soyguna uğramak olur. PK onu evine geri götürmeye yarayacak bir çeşit cep telefonunu kaybetmiş olur. Onu araması esnasında dünyaya adapte olmaya çalışır. Bir noktada yolları Jaggu ile kesişir. Jaggu, PK ye iletişim aracını bulmak konusunda yardımcı olmaya söz verir. PK in cihazı bulmak için güvendiği tek kişi " Tanrı"dır. Ama hangi Tanrı? Pk in kafası çok karışıktır.....


Dinler üzerine kimseyi hiç bir inancı rencide etmeden derinlemesine bir sorgulamaya alanı yaratmış oldukça eğlenceli ve bir o kadar da besleyici bir film.

Fransa'da yaşanan olayların üzerine cuk diye oturan bence herkesin izlemesi gerekli bir film.


IMDB den 8.7 alan PK benden 9 alır:)



The Expendables 3 ( Cehennem Melekleri 3)


1 ve 2 sini izleyip izlemediğimden emin olamamakla birlikte sevdiğim tüm aksiyon oyuncularını bir araya topladığı için ( Arnold, Jason, Sylvester, Dolp, Mel Gibson, Harrison Ford, Wessly oyyy da oyyy) izlemekten keyif aldığım, saçma sapan bir konusu olan ama aksiyonun dibine vurmuş çatapatalı, koşturmacalı yuh develi bir film işte. :)



I Origins

Reankarnasyon üzerine kurgulanmış tatlı bir romantik dram ...

Göz denen uzvun nasıl olageldiği üzerine çalışan bir bilim adamına tesadüfen hayatına giren ( bir daha da bulamayacağı türden bir) aşkın, bilimden de öte şeyler olduğunu dramatik bir şekilde ispat eden güzel bir kızın hikayesi.

Ben beğendim.. Hoş. Sonunda gene karşıma Hindistan çıkması da ayrıca ironikti.

Değişik bişi izlemek isteyenlere öneriilir. 7.5 :)



Boyhood

13 yıllık bir film çekim serüveni. Çok ilginç değil mi? Birbirlerine benzeyen oyuncular bulmak yerine ya da yaşlandırma makyajı yapmak yerine aynı oyuncular ile filmi 13 yıl içinde çekmişler.
Film başrol karakteri Mason'un 5 yaşından 18 yaşına kadar kendisi ve çoğunlukla aile yaşantısında neler olup bittiği ile alakalı. ne veriyor film bize derseniz hani deriz ya hayat ne kadar hızlı akıp geçiyor ... işte bunun kanıtını veriyor bize. Biz büyüyoruz ama bir şekilde hayat da bizim büyümemizle birlikte hızla değişiyor. sadece biz değil etrafımızdaki her şey. biz büyürken bunun farkına varamıyoruz tabi ki. ama bu film ile en azından bu süreci yavaş yavaş görmemize olanak sağlanmış. bir dilim pasta gibi kesip süslü bir tabakta önünüze serilen 13 gerçek yıl. Size de afiyetle yemesi düşüyor....
Benden 8. ( Not: 2015 Oscar adayı. Orcar amcacığı evine götürmesi muhtemel bir yapım. )