15 Mart 2015 Pazar

Enigma: The Imitation Game: ( Yapay Oyun )

Tamamen gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkmış bir film. Çok da iyi yapmış. İlgi alanımı çok çok çeken bir konuya sahip olması ile zaten beğenimi alma yolunda 1 -0 önde başlamayı başardı.

Enigma. Şu Hitler'in kırılması mümkün olmayan şifreleme aracı. ( Yıllar önce Wish Me Luck diye bir tv dizisi vardı, bilen bilir benim lise dönemime denk gelmişti. O günden beri bu konuyu çok severim)

Evet kırılması mümkün olmayan bir şifreleme aracını kırmak için bir araya gelen bir grup bilimadamından en bilim adımı olan matematikçi Alan Turing'in hayat hikayesi.

Filmin öyküsü hakkında bir şeyler anlatamıyorum sırf heyacanınız kaçmasın diye. :)

Ama filmin kurgusu müthiş ordan oraya savrulup duruyorsunuz ama bu sizi hiç rahatsız etmiyor tıpkı aklınıza bir çocukluk anınız gelmişde hayallere dalmışsınız sonra da iş yerinden birinin seslenmesi ile şu ana dönmüşsünüz gibi.

Kurgu filmin heyacınını sürekli tutmada epey yardımcı olmuş. Herşeyin istediğiniz hızda gelişmemesi ama nolursa olsun sonunda iyi ya da kötü bir sonuca ulaşabiliyor olmanız filmden öğreneceğiniz bir kaç konu. Ve koca savaşım karşısında bir insanın aynı zamanda ne kadar değersiz ama aynı zamanda ne kadar da değerli olabileceğini de öğrenebilirsiniz. Ve hayatın ne saçma bişi olduğunu da...

Neyse izleyin de öğrenin işte..

Puan kesinlikle 8.5


Exodus: Tanrilar ve Krallar

Hz. Musa...
Herhalde adına en çok film yapılan peygamber Hz Musa.
Bu sefer Musa'yı Christian Bale canlandırmış. Bence pek yakışmamış bu role. Ne bilim yüz hatları çok Avrupalı kalmış gibi geldi bana :) Hikaye hiç can alıcı olmayan tamamen sıradan bir noktadan başlıyor ve uzunca bir süre öyle geçiyor. Musa'nın Musa olması da çok sıradanmış gibi oluyor. Heleki Allah ile konuşması ve Allah'ın bir çocuk olması? ya da ben mi anlamadım nedir o çocuk elçi bir melek miydi çünkü bir yerinde Musa Yeter artık bir mesajcıyla konuşmak istemiyorum diyordu. İyi de benim bildiğim peygamberler arasında direkt Allah ile konuşan tek peygamber Musa. Yani sen bu olayı bu kadar sıradan geç ne bilim ayıp olmuş. Bi de o taşların manasını çözemedim ben.
Niye ise Musa'nın her mucizesine gizliden gizliye bir bilimsel açıklama yapılıyor gibiydi.
Allah ile konuşması kafasını çarptığı için sanrı, Mısırlıların başına gelen felaketer sinekler balıklar vs üçgeni, hatta kızıl denizin yarılması ki yarılmadı çekildi - gelgit ya da tsunami gibi.....
Yani peygamber filmi çekiyon ama dinsel bir mucizevi yanı yok...Belki de bu yüzden çok da ısınamadım by filme. Hikayenin neresine önem vereceklerine onlar da karar verememiş gibiydi:)
Bu yüzden benim puanım anca: 6.0 oldu.


Açlık Oyunları: Alaycı Kuş Bölüm 1.

Sanırım serinin son filminin ilk bölümü hemen bitmesin diye 2 ye bölmüşler görünen o ki. Tabi ikincisinin üzerinden epey zaman geçtikten sonra izleyince öncesinde ne olmuştu hatırlamakta güçlük çekmedim değil tabi. Ama sonra son günlerde epey zayıflasa da hafızam yine de yüzümü kara çıkartmadı.

Başlıcası, içinde isyan olan , direniş olan, özgürlük için isyan ve direniş olan her film güzeldir . Alaycı kuşumuz da öyle değil mi? Gerçi başrol oyuncusu kızımız Ketniss tam olarak da bu amaçla hareket etmeye başlamamıştı ama olsun sonucun nereye vardığı önemli. Ama O da haklı herşeyin başı , Maslow un İhtiyaç Pramidi.:) Önce hayatta kal da sonra gerisine bakarsın değil mi?

Ve propagandanın önemi bir diğer dokunulmuş nokta idi. Sebebiniz ne kadar anlamlı olursa olsun yandaşınız olmadığı müddetçe tek başınıza bir hiçsiniz. Ee yandaş ya da yandaşı sevmedim ya yoldaş diyim en iyisi ve yoldaş bulmak için de sebebinizi her daim canlı ve takip edilebilir kılmanız gerekmekte. İşte bunu nasıl yapacağınızı güzel bir şekilde filmde de öğrenebiliyorsunuz.

Tek rahatsız edici noktası sanırım filmi zaten çekmişler de ilk bölümü nedersinden kessek diye çok düşünmemişler öyle gelişine kesmişler gibi gelmesi oldu.

Olsun yine de tabiki de izleyeceksiniz:)

Puan : 7.5 benden.

1 Mart 2015 Pazar

Sponge Bob ( Sünger Bob)


Piticiğime sevgililer günü hediyesi maksadı ile benim de izlemek zorunda olduğum ama kötü de olmayan bir animasyon.

Bilindik espiriler komik zaten ama mükemmel değil. Olsun napalım çiğ tavuk yemekten iyidir :P

Not: 5.5



Mucize:


Napim internete düşmüşken ayıp etmiyim de izliyim dedim.

Mahsun Kırmızıgül ün son filmi. Filmin sinemaya tek kazandırımı bence Aziz karakterini canlandıran Mert Turak olmuş. Başarılı bir oyunculuk sergilemiş.

Hikaye tatlı ama Mahsun 'un daha başarılı olması için kendini daha geliştirmesi gerekiyor bence.

Doğunun doğası göz büyüleyici atlar, dağlar , renkler severim ama her filmi bunlar sırtlayamaz diye düşünüyorum.

artık filmlerimizde kurulan stüdyoları kareografiyi mizanpajı anlamıyor olmalıyız. doğallık içinde akıp gidiyor olmalı. maalesef henüz bizde bu yok bir kaç istismai film film dışında. Oyuncularımız halen oynuyor yaşamıyor. Kötü mü değil tabi ki ama daha da güzelleşebilir.

Ne bilim bence mucize yerine PK yi izle daha çok şey hissederdin... Ama emeğe saygı gene de Türk sinemasını desteklemek için izlenenebilir.

Benim puanım anca : 5.5


Big Hero 6:

Canımmm.... çoookkkk güzel çok tatlı çok içerikli çok keyifli eğlenceli duygusal öğretici çok bi güzel bir animasyon. Animasyon dalında en iyi Oscar'ını da almış ....

Anladığım kadarı ile bir ABD Japonya ortak yapımı. Konu zaten SanTokyo da geçiyor :P

Kendini bilime adamış bir abinin kendini bilimin eğlenceli ve kolay para kazanma yoluna adama çabasında olan küçük kardeşini doğru bir amaca yönlendirmesini anlatan sıcacık bir aile ve kahramanlık animasyonu. Baymax ise bizim en büyük kahramanımız . hastalara yardım için tasarlanmış bir robot ve siz iyi olduğunuzu söyleyene kadar sizin yanınızdan ayrılmıyor.

şişko beyaz ama yumuşak tipi ile koskocaman bir pamuk gibi.. :)

espiriler süper , zorlama değil çocuksu değil tamamen doğal hayat içinde ilerliyor. yani gerçek hayatta olsa gerçekten bu tepkileri verir...

Animasyon seviyorsanız bir baş ucu animasyonu olacağını garanti ettiğim mükemmel bir film.

kaçırmayın derim..

Benim Notum: 9.. blalaalaaaağğğğ :)




The Theory Of Everything ( Her Şeyin Teorisi)


Stephen Hawking 'in değil kesinlikle karısı Jane Hawking'in hikayesini anlatan bir filmdi bence.

Stephen Hawking in hayatından çoğunluğu da hasta olmaya başladığı an ile teorileri ile meşhur olduğu ana kadar olan kısmı içeren bir biyografik film.


Oyunculuk kesinlikle mükemmel. Hawking in çektiği zorluklar , dahası karısı Jane in çektiği zorlukları anlatan aslına baktğımzda ünlü bir astrofizikçiyi anlatmasa ne kadar etkilerdi diye düşündüren bir film.


Eddie Redmayne isimli arkadaşımızın oyunculuğu mükemmel ve aldığı Oscar ı sonuna kadar haketmiş bence.


Oyunculuk dışında geriye kalana baktığımızda çok bir şey yok elimizde , keşke o müthiş teorilerine biraz daha dayansaydı ya da ne bileyim Stephen için hapsolduğu bedende hissettiklerine, sadece bir sahne vardı bu şekilde ve gerçekten etkileyiciydi. Bunu biraz daha işleselerdi bence çok daha etkileyic bir film olurdu.

Evet adam zeki ama sanırım karısı olmasaydı bekledikleri gibi 2 sene içinde ölebilirdi. O yüzden alkışlar eşine.

Benim notum : 7.0



Birdman:


Bi kere niye büyük İ yazılıyor. Kesin bunun da filmin öyküsü ile bir şeyleri farklı anlatma gayesi ile, sisteme yenilmicez demekle filan bir bağlantısı vardır. Biz yazsak otur sıfır olur ama...

Neyse herkesin bildiği üzere Birdman 2015 en iyi film ve en iyi yönetmen ve senaryo dalında Oscar amca ile öpüşen bir film oldu.


Benim için film tam bir ironi halbuki. Sinema cansuyum mantığındaki bir insan için tiyatronun sinemanın içine sokulması yetmiyormuş gibi ve sokulması ile kalmayıp aslında tiyatronun sinemadan daha önemli - ya da olması gerekliliği üzerinde duran ve bununla da en önemli sinema ödüllerinden birini alan bir film. sanırım filmin kara komedi kısmı buydu.

Bilmiyorum belki de ben çok aptalımdır da anlamamışımdır ama kesinlikle sıkıcı bir film idi.tamam bir iki yerde espiriler iyiydi ama hepsi bu... sıkışmışlık vardı, böyle hani klostrofobik birini 120 dk boyunca bir odanın içinde tutmak ve bundan keyif almasını beklemek gibi bir şeydi benim için.

Çok yavaştı, onu da koyayım bunu da koyayım bu da olsun filan diyip de aynı yerde duran dupdurağan bir filmdi benim için.


Oscar ı alacağını adım kadar bildiğim halde ( niyeyse böyle filmler illa bir ödül alır) gene de şaşırdığım bir sonuç oldu.

Bu benim blogum olduğuna göre istediğim notu da veririm : 6.5



Whiplash:

İzleyeli epey olmasına rağmen bir türlü vakit bulup da yazamadım. Oscar sonuçları vesile oldu diyelim.


İzlemeye başlarken epey tedirgin olduğum bir filmdi. konusu hakkında çok da bir şey bilmiyordum halbu ki. Tv de kısa bir tanıtımında sadece bateri çalan bir çocuk görmüştüm. nedense müziğe karşı çok hassas bir yapım var bazen tahammül edemiyorum :) neyse öyle ya da böyle filmi izlemeye başladık.


Sonra bir baktım ki tedirgin olmam için müzik değil başka şeyler daha etkenmiş.. eğitim sistemi mi demeli , sadizm mi demeli sadist bir eğitim sistemi mi demeli yoksa mazoşit bir öğrenci mi demeli ... ya da e seçeneği hepsi mi demeli.


Etkileyici bir film. hırsın hangi noktada sonlanması gerektiğine bir türlü karar veremediğiniz bir film. oyunculuk çok iyi. konu çok iyi. Batari de olsa ( Allah'tan metal müzik öğrenmiyordu :P ) müziğinden keyif bile aldım.
o kadar basit bir şekilde ilerlemesine rağmen her adımında ne olacağını tahmin edememek de ayrıca bir güzeldi. hele sonunu kesinlikle tahmin edemiyorsunuz.. sonunu izleseniz bile kim için iyi olduğuna karar veremiyorsunuz...


Oscar da kesinlikle favori filmimdi ama alamadı maalesef yazık oldu :(


Benim notum : 8.5


Not: Nasıl bir yöntem oluşturacağına karar vermemiş genç öğretmenlerin dikkatli izlemeleri gereken bir film. yani dikkatli derken çok etkilenmeyin manasında. Ne bileyim karşıma böyle bir öğretmen çıksın istemezdim sanırım. Genç öğretmen arkadaşlar ne bilim siz önce Ölü Ozanlar Derneği ile filan mı başlasınız etkilenmeye :)