15 Nisan 2014 Salı

300: Rise of an Empire

İzleyen bazılarınızın hadi be ordan diyebileceği cümleler kuruyorum tam şimdi :) 300: Bir imparatorluğun yükselişi , serinin ilk filmi olan 300 Spartalı'nın içinden yeniden doğmuş ve genel 1. cisi her zaman en iyisidir kaidesini yıkarak çok daha etkileyici bir iş ortaya çıkarmış. Öncelikle senaristleri ( Zack Synder - Kurt Johnstad) ı bu yaratıcı birleştirme ve diriltmeden dolayı tebrik etmek gerekir. Filmin ilk 10 dk sında ee bu aynı öykü lafımıza karşılık sus da izle dedirtmişler. Bu filmi neden çok beğendim derseniz: destansı bir filmde olması gereken tüm öğeler vardı bence. Hani ailenin yaşlıları bir hikaye anlatır da zihninizin sınırsız görselliğinde onu yaşatırsınız ya.. İşte Noam Murro ki kendisi yönetmenimiz bunu büyük ölçüde perdeye yansıtabilmiş. Görsel anlatım - ufak tefek ( o kadar kanın içinde Artemisa nın elbisesinin kan olmaması filan) aksilikler dışında çok iyiydi. Hiç bir yerde ne bir fazlalık ne de eksiklik vardı. Dövüş sahnelerinin koreografisi yerindeydi. Ateşli silahlar olmadan savaşta insanların nasıl ölebileceğine dair güzel kanlı sahneler yer almakta. Misal kafasını kılıçla yarmak gibi :P Ayrıca kadınları kötü yapan tek etkenin erkekler olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi Artemisa.( Oyunculuğunu da beğendim sayılır) ( hak vermemek elde de değildi kendisine) Ha bi de savaşma seviş lafı da yalanmış..Ettiler de nolduuu ehuahhh....Lafı çok uzatmayayım da öyküyü iki tarafından bakış açısı ve hisleri ile , küçük de olsa ezilen çimenleri de anlatan meraklısı için izlenmesini kesinlikle önereceğim bir savaş masalı olmuş. Filmde geçen " Bu savaşla adamları anılara dönüştürüyoruz" lafını da tuttum... Benden 7.5 aldı İMBD de ne derse desin :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder